Bu Blogda Ara

10 Mart 2015 Salı

MESNEVİDEN BİR HİKÂYE

Kış geldi mi köpek ezilir,büzülür.Kışın soğuğu onu perişan bir hale kor." Kışa dayanamıyorum.Sağ olursam taştan bir ev kurmam lâzım.Yaz gelince dişimle tırnağımla çalışıp çabalayayım,kışın barınmak için bir taş ev kurayım"der.Fakat yaz gelip de ısındı mı kellesi,kemiği yerine geldi mi,ilikleri,kemikleri kızışıp derisi gerildi mi,kendisini koskocaman görür de“İyi ama ben hanği eve sığarım ki?"der.İrileşir,ayağını çeker...tembel tembel,karnı tok,sırtı pek,kendisine güvenmiş bir halde bir gölgeye çekilir.Gönlü“Bir ev kur"derse de o “Söyle be yahu,ben nasıl olur da bir eve sığarım ki?diye cevap verir.
    Sen de bir belâya,bir musibete düştün mü büzülürsün,hırs kemiklerin bitişir;küçülür,kalırsın.
    “Tevbeden bir ev kurayım,kışın o evceğizde barınayım"dersin.
     Fakat dertten kurtuldun da hırsın büyüdü mü,köpek gibi ev sevdası geçer gider.
     Nimete şükretmek,nimetten daha hoştır.Şükreden kişi,hiç şükretmeyi bırakır da nimet sevdasına düşer mi?Şükür,nimetin CANIDIR,nimetse deriye benzer....Çünkü seni sevğiliye kadar ulaştıran ŞÜKÜRDÜR.
     Nimet,insana GAFLET verir,şükürse UYANDIRIR.....Padişahın şükür tuzağıyla nimt avlamaya gör!Şükür nimeti,gözünü doyurur,seni bey yapar.Bu suretle de yoksullara yüzlerce nimet bağışlarsın.
     Tanrı yemeğindenye,doy da senden oburluk,tamah ve şuna buna ihtiyacını arz etme illeti geçsin.....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder