Vaktiyle istanbul'da hasis(cimri) bir adam yaşardı.Karun kadar zenğin olduğu halde ne bir başkası için ne de kendi için on para harcamaya kıyamazdı.Cebinden para çıkarırken elleri titrerdi.Aslında sanırdınız ki,bunca servet kendinin değildi,şeytan onları zaptetmişti.Hasis adam servetinin sadece bekçisi idi.Bütün cimriler gibi topladıkları serveti mirasçıları için topluyordu.Bu hasis kişi bir gün rüyasında altınlarından bir kısmını Mısır'a gidip cömertliği dillere destan olan toptan kahve taciri Hasan'a vermesi gerektiğini yoksa hayatının tehlikeye gireceği ikazını aldı.Büyük bir dehşet içinde uyanan hasis,bir taraftan mallarına kıyamıyor,birtaraftan dacanına da kıyamıyordu.Sonunda mecburen gitmeye karar verdi.Bir taşı zarif şekilde oydurup altınları taşın içine belli olmayacak şekilde yerleştirdi.Yanına bu taşı da alrak Mısır'a giden gemi ile yola çıktı.Şu hasis kişinin haline bakın ki tam Mısır göründügü zaman kalbini istila eden şeytan ona şöyle vesvese vermeye başladı:Bunca malı tanımadığın,hiç yüzünü bile görmediğin Hasan denilen adama vereceğime denize atarım daha iyi.Böylece altınlarım ne ona,ne de bana yarar.Nitekim dediği gibi de yaptı,altınla dolu taşı denize attı.Şu İlahi hikmete bakın ki,tam o anda kopan bir fırtına ile gemi bilinmeyen yerlere doğru sürüklendi.Bir süre sonra da aynı noktaya yine Mısır'a gitmekte olan başka bir gemi geldi.Bu nokta haris adamın taşı attığı yerdi.Muhalif esen rüzğar yüzünden kaptan demir atmak zorunda kaldı,demirlerin arasınada haris adamın attığı zarif taş takıldı.demirler çekildiğinde o taş da güverteye çıkarıldı.Bu zarif taşı kaptana verildi,kaptan da bu taşı sevdiği birine vermeyi düşündü.Meğer kahve taciri Hasan bu gemi personelinin çok sevip,saydıkları,kahve aldıkları kişiymiş.Ve o zarif taşı Hasan'a hediye ederler,Hasan'da taşı vitrinine koyar.Hasis adamın gemiside bir süre sonra Mısır'a gelir,adam buraya kadar gelmişken şu Hasan denilen adamı bir göreyim deyip araya araya onun dükkanın önüne gelince denize attığı taşı vitrinde görür.Cenabı Hakkın işine şaşar kalır.Sonunda dükkana girip Hasan'a herşeyi anlatır.BU FANİ DÜNYADA BİR KULA BİR ŞEY NASİP EDİLDİYSE HİÇ KİMSE ENGEL OLAMAZ???Cimri bir insandan bile bu nasip kiminse mutlaka alınır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder