Mümin kulumun kalbi deyince:Veliler de,nebiler de,avam da müslüman sıfatında.Ama veliler avamdan seçilmiş.Alimlerde bir esrar var ki,alim olmayanlar bilmiyorlar.Okumuş oldukları kitaplardan onlar Hakkı daha iyi biliyorlar.Amentünün şartlarını biz inanarak biliyoruz.Ama bir insanın ibadeti olmazsa,bu şartlara inandım demesi yalancılıktır,inanıyorsa yaşasın,yaşamıyorsa demek ki inanamıyor.Hayır ve şer Allahtan gelir,buna inandınsa,Ahmet seni dövdü,Mehmet seni sevdi.Ahmedin dövmesini Ahmetten bilmezsen,Mehmedin sevmesini Mehmedden bilmezsen,hayır ve şerrin Allahtan olduğunu hakkel yakın inandın demektir.
Abbasi Halifesi Harun Reşitin kardeşi Behlül varmış.Bazıları ona akıllı manasında Behlüldane,anlamayanlar deli manasında Behlüldivane derlermiş.Çocuklar bununla alay ediyorlar.Birgün çocuklar Behlüle taş atıp başını kırmışlar.Kan akaraktan gidiyormuş.Rastlayan birisi sormuş.--Başını kim yardı?Hiç ses vermemiş.Başkası sormuş ona da söylememiş.--Behlül açmısın demiş?Aç olduğunu işaret etmiş.Götürüp çorba içirmiş.Oradan çorba içip giderken üçüncü rastlayan adam soruyor.--Behlül başını kim kırdı?Behlül cevap veriyor:Çorbayı içiren başımı kırdı.Çorbayı kim içirdi?--Başımı kıran çorbayı içirdi,diyor.Bunu halk anlayamıyor.Ama vebil kaderi hayrıhi ve şerrihi fermanını hakkel yakin gören o imiş.
--Ne yapıyor?Başını kırandan bilmiyor.Allah kırdırdı diyor.Çorbayı içirenden bilmiyor.Allah içirdi,diyor.Şu halde biz hayır ve şerrin Allahtan olduğunu bir türlü kalbimize indiremiyoruz.Bunu becerebilsek bizi zem edenle,meth eden bir olur.Bize iyilik yapanla,kötülük yapan bir olur.
Bu öyle büyük bir nimet ki Allahu Teala hepimize nasip etsin,bu nimete erenenin kalbinde hiç hüzün olmaz Allah ondan razı,o da Allahtan razı.Ne mutlu bu bahtiyarlığa erenlere.....
KAYNAK:ABDURRAHİM REYHAN-GÜLDEN BÜLBÜLLERE
Abbasi Halifesi Harun Reşitin kardeşi Behlül varmış.Bazıları ona akıllı manasında Behlüldane,anlamayanlar deli manasında Behlüldivane derlermiş.Çocuklar bununla alay ediyorlar.Birgün çocuklar Behlüle taş atıp başını kırmışlar.Kan akaraktan gidiyormuş.Rastlayan birisi sormuş.--Başını kim yardı?Hiç ses vermemiş.Başkası sormuş ona da söylememiş.--Behlül açmısın demiş?Aç olduğunu işaret etmiş.Götürüp çorba içirmiş.Oradan çorba içip giderken üçüncü rastlayan adam soruyor.--Behlül başını kim kırdı?Behlül cevap veriyor:Çorbayı içiren başımı kırdı.Çorbayı kim içirdi?--Başımı kıran çorbayı içirdi,diyor.Bunu halk anlayamıyor.Ama vebil kaderi hayrıhi ve şerrihi fermanını hakkel yakin gören o imiş.
--Ne yapıyor?Başını kırandan bilmiyor.Allah kırdırdı diyor.Çorbayı içirenden bilmiyor.Allah içirdi,diyor.Şu halde biz hayır ve şerrin Allahtan olduğunu bir türlü kalbimize indiremiyoruz.Bunu becerebilsek bizi zem edenle,meth eden bir olur.Bize iyilik yapanla,kötülük yapan bir olur.
Bu öyle büyük bir nimet ki Allahu Teala hepimize nasip etsin,bu nimete erenenin kalbinde hiç hüzün olmaz Allah ondan razı,o da Allahtan razı.Ne mutlu bu bahtiyarlığa erenlere.....
KAYNAK:ABDURRAHİM REYHAN-GÜLDEN BÜLBÜLLERE
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder