FAKİR OLMAK İSTİYORSANIZ,
MUTLAKA KREDİ ÇEKİN!......
Bundan 25 sene önce bir ilçede eşim ve iki çocuğumuz ile beraber yaşıyorduk.Sonra nasip oldu ilden bir ev aldık,bu arada ben çocuklarım için görevimden istifa etmiştim.Evi aldıktan bir sene sonra evimize taşınmıştık,bir müddet sonra geçim sıkıntısı çekmeye başladık.Eşime soruyorum bir sorun mu var? diye,bana birşey anlatmıyordu.Bir gün çocuklar uyuyordu,eşimde başuçlarına oturmuş ağlıyordu.Ne oldu?dedim,çocukların yırtılıpta,benim sürekli diktiğim pijamalarını gösterek,onlara yeni bir pijama bile alamıyorum,dedi.Bırak pijamayı eve yağ bile alamaz hale gelmiştik.Eşime dedimki,bu işte bir iş var,biz ilçede kirada oturuyorduk,yine tek maaşlı idik,sen başka bir eve daha mı bakıyorsun,dedim.En sonunda söyledi,meğer kardeşi için bankadan kredi çekmiş,ben kızarım diye bana da söyliyemiyor,o zaman anladım niye bu hale düştüğümüzü.Dedimki bütün yaşadıklarımızın sebebi işte bu.O kadar ilğinç bir durum ki aldığımız para aynı para ama sanki eve bir kuruş para girmiyormuş gibi ,hiç bereketi yok paranın.İşte o zaman anladım bereket kelimesinin manasını.
Faiz yiyenler, ancak şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu, onların, “Alışveriş de faiz gibidir” demelerinden dolayıdır. Oysa Allah, alışverişi helâl, faizi haram kılmıştır. Bundan böyle kime Rabbinden bir öğüt gelir de (o öğüte uyarak) faizden vazgeçerse, artık önceden aldığı onun olur. Durumu da Allah’a kalmıştır. (Allah, onu affeder.) Kim tekrar (faize) dönerse, işte onlar cehennemliklerdir. Orada ebedî kalacaklardır.
(BAKARA/275)
Eğer böyle yapmazsanız, Allah ve Resûlüyle savaşa girdiğinizi bilin. Eğer tövbe edecek olursanız, anaparalarınız sizindir. Böylece siz ne başkalarına haksızlık etmiş olursunuz, ne de başkaları size haksızlık etmiş olur.
(BAKARA/279) ALLÂHU TEALA İLE GİRİLEN SAVAŞI KİM KAZANABİLİRKİ??.....
MUTLAKA KREDİ ÇEKİN!......
Bundan 25 sene önce bir ilçede eşim ve iki çocuğumuz ile beraber yaşıyorduk.Sonra nasip oldu ilden bir ev aldık,bu arada ben çocuklarım için görevimden istifa etmiştim.Evi aldıktan bir sene sonra evimize taşınmıştık,bir müddet sonra geçim sıkıntısı çekmeye başladık.Eşime soruyorum bir sorun mu var? diye,bana birşey anlatmıyordu.Bir gün çocuklar uyuyordu,eşimde başuçlarına oturmuş ağlıyordu.Ne oldu?dedim,çocukların yırtılıpta,benim sürekli diktiğim pijamalarını gösterek,onlara yeni bir pijama bile alamıyorum,dedi.Bırak pijamayı eve yağ bile alamaz hale gelmiştik.Eşime dedimki,bu işte bir iş var,biz ilçede kirada oturuyorduk,yine tek maaşlı idik,sen başka bir eve daha mı bakıyorsun,dedim.En sonunda söyledi,meğer kardeşi için bankadan kredi çekmiş,ben kızarım diye bana da söyliyemiyor,o zaman anladım niye bu hale düştüğümüzü.Dedimki bütün yaşadıklarımızın sebebi işte bu.O kadar ilğinç bir durum ki aldığımız para aynı para ama sanki eve bir kuruş para girmiyormuş gibi ,hiç bereketi yok paranın.İşte o zaman anladım bereket kelimesinin manasını.
Faiz yiyenler, ancak şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu, onların, “Alışveriş de faiz gibidir” demelerinden dolayıdır. Oysa Allah, alışverişi helâl, faizi haram kılmıştır. Bundan böyle kime Rabbinden bir öğüt gelir de (o öğüte uyarak) faizden vazgeçerse, artık önceden aldığı onun olur. Durumu da Allah’a kalmıştır. (Allah, onu affeder.) Kim tekrar (faize) dönerse, işte onlar cehennemliklerdir. Orada ebedî kalacaklardır.
(BAKARA/275)
Eğer böyle yapmazsanız, Allah ve Resûlüyle savaşa girdiğinizi bilin. Eğer tövbe edecek olursanız, anaparalarınız sizindir. Böylece siz ne başkalarına haksızlık etmiş olursunuz, ne de başkaları size haksızlık etmiş olur.
(BAKARA/279) ALLÂHU TEALA İLE GİRİLEN SAVAŞI KİM KAZANABİLİRKİ??.....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder