Kabir azabı ayetlerde var mı? sorusunu Rabbimize yönelttiğimizi düşünelim,bakalım nasıl cevap alırız...
Peygamber size ne verdiyse onu alın, neyi de size yasak ettiyse ondan vazgeçin. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah’ın azabı çetindir."Haşr/7
Kim peygambere itaat ederse, Allah’a itaat etmiş olur. Kim yüz çevirirse, (bilsin ki) biz seni onlara bekçi göndermedik.Nisa/80
Bu iki ayetin dışında onlarca ayet var,ben sadece iki tanesini yazdım.Peygamberin emir ve yasak ettiği aslında Rabbimizin emir ve yasakları olduğu ayetlerden anlaşılıyor.Şimdi soruyorum size,ben sadece Kur'an'a uyarım hadisler beni bağlamaz diyen birisi şu iki ayete göre nasıl bir duruma düşer?Her ayetin karşısında mutlaka bir hadisi şerif vardır.Ayetlerin tam manasını bize ancak ve ancak peygamber efendimiz(s.a.v) açıklar.Günlük hayatta hepmizin başına gelmiştir.Biz bir söz söyleriz ama karşımızdaki onu farklı algılar,o söz ile neyi anlatmak istediğimizi yalnızca biz biliriz.Ayetlerdeki esas manayı Rabbimiz,peygamberine söyler,o da bize anlatır.Bir de hadislere bakalım.Hadisi kutsi ve hadisi şerif;
Kutsî hadislerin kaynağı, Peygamber'e vahyi getiren Cebrâîl, sözleri Allah'tandır
Hadisi şerif ise söz ve fiiliyatı Peygamber Efendimize aittir.Öyle ise biz hadisleri nasıl inkar edebiliriz?Şahsen bana bu hadis zayıf deseler bile ya doğruysa diye imtina ederim.Her gün namazlarda okuduğumuz Suhhaneke,ettehiyatü,salli bariklerde Kur'anı Kerim'de yok,ne yapacak şimdi yalnızca ayetlere inananlar!...Namazın kılma şekli ve sayısıda yok!.Karar sizin bu tip soruları sorarken biraz düşünelim!Şimdi kabir azabı olduğuna dair ayet ve hadisleri yazalım. -(Öyle bir) ateş ki, onlar sabah akşam ona sunulurlar. Kıyametin kopacağı günde de, “Firavun ailesini azabın en şiddetlisine sokun” denilecektir.Mümin/46
Peygamber size ne verdiyse onu alın, neyi de size yasak ettiyse ondan vazgeçin. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah’ın azabı çetindir."Haşr/7
Kim peygambere itaat ederse, Allah’a itaat etmiş olur. Kim yüz çevirirse, (bilsin ki) biz seni onlara bekçi göndermedik.Nisa/80
Bu iki ayetin dışında onlarca ayet var,ben sadece iki tanesini yazdım.Peygamberin emir ve yasak ettiği aslında Rabbimizin emir ve yasakları olduğu ayetlerden anlaşılıyor.Şimdi soruyorum size,ben sadece Kur'an'a uyarım hadisler beni bağlamaz diyen birisi şu iki ayete göre nasıl bir duruma düşer?Her ayetin karşısında mutlaka bir hadisi şerif vardır.Ayetlerin tam manasını bize ancak ve ancak peygamber efendimiz(s.a.v) açıklar.Günlük hayatta hepmizin başına gelmiştir.Biz bir söz söyleriz ama karşımızdaki onu farklı algılar,o söz ile neyi anlatmak istediğimizi yalnızca biz biliriz.Ayetlerdeki esas manayı Rabbimiz,peygamberine söyler,o da bize anlatır.Bir de hadislere bakalım.Hadisi kutsi ve hadisi şerif;
Kutsî hadislerin kaynağı, Peygamber'e vahyi getiren Cebrâîl, sözleri Allah'tandır
Hadisi şerif ise söz ve fiiliyatı Peygamber Efendimize aittir.Öyle ise biz hadisleri nasıl inkar edebiliriz?Şahsen bana bu hadis zayıf deseler bile ya doğruysa diye imtina ederim.Her gün namazlarda okuduğumuz Suhhaneke,ettehiyatü,salli bariklerde Kur'anı Kerim'de yok,ne yapacak şimdi yalnızca ayetlere inananlar!...Namazın kılma şekli ve sayısıda yok!.Karar sizin bu tip soruları sorarken biraz düşünelim!Şimdi kabir azabı olduğuna dair ayet ve hadisleri yazalım. -(Öyle bir) ateş ki, onlar sabah akşam ona sunulurlar. Kıyametin kopacağı günde de, “Firavun ailesini azabın en şiddetlisine sokun” denilecektir.Mümin/46
Bu ayeti kerime açıkça kabirdeki azaba işaret etmektedir. Şu hadisi şerif ayeti kerimeyi tefsir eder mahiyettedir:
“ Abdullah İbn Ömer (Radıyallahu anh), Resûlullah’ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu söylemiştir: “Sizden biri ölünce gideceği yer kendisine sabah akşam gösterilir. Şayet ölen kişi cennetlik ise cennetteki yeri, cehennemlik ise cehennemdeki yeri gösterilir ve kendisine: ‘Allah seni kıyamet gününde yeniden diriltinceye kadar bu senin kalacağın yerdir’ denir.” (Buhari)
“ Abdullah İbn Ömer (Radıyallahu anh), Resûlullah’ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu söylemiştir: “Sizden biri ölünce gideceği yer kendisine sabah akşam gösterilir. Şayet ölen kişi cennetlik ise cennetteki yeri, cehennemlik ise cehennemdeki yeri gösterilir ve kendisine: ‘Allah seni kıyamet gününde yeniden diriltinceye kadar bu senin kalacağın yerdir’ denir.” (Buhari)
Kütüb-i Sitte’de (En sahih altı hadis kitabında) geçen bir hadis-i şerif de şöyledir:
İbn Abbas şöyle demiştir: Hazreti Peygamber Medine’deki (veya Mekke’deki) bahçelerden birine uğradı. Kabirlerinde azap gören iki insanın sesini duydu. Bunun üzerine şöyle buyurdu:
“ikisi azap görüyorlar. (Kendilerince) büyük bir günah sebebiyle azap görmüyorlar. Oysa ki bu büyük bir günahtır. Birisi idrarından sakınmazdı. Diğeri ise insanlar arasında laf getirip götürürdü (koğuculuk yapardı)”.
İbn Abbas şöyle demiştir: Hazreti Peygamber Medine’deki (veya Mekke’deki) bahçelerden birine uğradı. Kabirlerinde azap gören iki insanın sesini duydu. Bunun üzerine şöyle buyurdu:
“ikisi azap görüyorlar. (Kendilerince) büyük bir günah sebebiyle azap görmüyorlar. Oysa ki bu büyük bir günahtır. Birisi idrarından sakınmazdı. Diğeri ise insanlar arasında laf getirip götürürdü (koğuculuk yapardı)”.
Sonra bir dal istedi. Dalı ikiye ayırarak her birinin kabrinin başına bir parçasını koydu.
Ona: “Ey Allah’ın Resulü bunu niçin yaptın” diye soruldu. şöyle buyurdu: “Umulur ki bu dallar kurumadıkça onların azabı hafifletilir”.(Buhari)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder