Beni İsrail zamanında Cürayh adında sofu biri vardı.Herkes onun hayır duasını almaya koşardı.Bir gün namaza durduğunda,anası dışarıdan ona seslendiyse de gayet tabii namazda olduğundan cevap verememişti.Anası durumu bilmediğnden onun,seslenmesine cevap vermeyişine çok incindi ve«İnşâallah bir iftiraya uğrayasın»diye beddua etti.Kapının önünden üzğün ayrılıp gitti.Gel gör k,istemeyerek de olsa ana kalbi kıran sofuya Cenabı Hak Celle Celaluhu neler yaptı.
O zamanlar bir çobanla gayrimeşrû münasebette bulunan bir fahişe kadın vardı.İşte o kadın dostu çobandan gebe kaldı.Nihayet karnı büyüyüp gebeliği ortaya çıkınca,kadına bu çocuğu kimden peydahladığını sordular.Kadın--Cürayh adlı bir zâhid var,ondan.Bir gün ziyaretine gitmiştim,beni yalnız bularak bu fiili işledi,çocuk onundur,cevabını verdi.Hemen Cürayh'ı devrin padişahının divanına çıkardılar.Padişah ona;
--Ya Cürayh!..Sen herkese öğüt vermekle tanınıyordun.Hiç senin gibi bir adama böyle gayrı ahlâki bir işte bulunup bu kadınla zina yakışır mı? diye sordu.Zâhid cevaben;
--Ey yüce padişah!..Sen beni bu halkın önünde mahçub ettin.Maazallah ben bu fiili işlemedim.Kadın bana iftira eder,dedi.Kadın ise,iftira değil,ırzıma sataşan bu zâhiddir,dedi.O zaman zâhid kişi,bu işteki hikmeti sezdi,anasının beddua ettiğini anladı,başına gelenleri de ona bağlamakta geçikmedi.Ve padişaha:--Senden bir ricam var.Müsaade buyur,anama gideyim,ona söyleyecek sözüm var,sonra gelir her emrine muti olurum,dedi.Melikin ruhsat vermesiyle Cürayh'ı anasının yanına götürdüler.Ağlayarak anasının ayaklarına kapandı--Ya ana!..Senin bana seslendiğinde ben namazda Hakk'ın divanına durmuştum.Bir yardım için de beni çağırdığında namazı bozmayı uyğun bulmadım.Sen ise beni âsi bir evlat sandın,bu yüzden de bana gücendin.Beddua ettiğini anlıyorum.İşim bozuldu,bir iftiraya uğradım.Bana hakkını helâl et,senden tek isteğim budur,hakkını helâl edersen kurtulurum,etmezsen şehitlik şerbetini içmekten başka ne kalır ki?Anası dualar edip,hakkını helâl kıldı.Cenabı Hak o anda zâhidin kalbine şu ilhamda bulundu«Kadının karnındaki çocuğa sor.O,hakikatı söyleyecektir»Zâhid tekrar padişahın yanına vardı,Melike hitaben--O kadını getirin,bakın Hüda'nın tecelli eyleyecek hikmeti sizi nasıl şşırtacak,dedi.Kadını getirdiklerinde Cürayh,padişaha--Ya Melik!..Kadının karnındaki çocuğa sor,babası kimmiş?dedi.--Melik,kadının karnı üzerine elini koyup--Ya çocuk,senin baban kimdir?dedi.Çocuk açık seçik şı cevabı verdi:--Benim atam falan çobandır.Şimdi falan yerde yatmaktadı.Adam gönderin alıp getirsinler.Anam bu zâhid kişiye iftira ediyor,cevabını verdi.Bu acaipliği gören kadın doğruyu söylemeye mecbur kaldı,böylece hak ortaya çıktı.....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder